Veronica Bosgraaf, ülke genelindeki marketlere gıda ürünleri sağlayan başarılı bir şirkete sahip. Fakat başlangıçta o hırsla yola çıkmadı.
Şirketi Pure, kızının yerel bir hayvanat bahçesine yaptığı sınıf gezisi nedeniyle doğdu. Ailesi geziden sonraki akşam yemeğinde tavuk yerken, Bosgraaf kızının yüzünde dalgın bir bakış fark etti. Huffington Post'a şöyle dedi:
$config[code] not found“Küçük beyninde ne olduğunu görebiliyordum. Her şeyi bir araya getiriyordu, çiftlikte yaşadığı deneyimin tabağında ne vardı ”.
O zaman Bosgraaf’ın kızı vejeteryan olmaya karar verdi. Bu karar Bosgraaf'ı yemek hazırlarken biraz yaratıcı olmaya zorladı.
Bir gün yeni tatlı fikirleri üzerinde çalışırken, sadece bazı tarihler, badem, tuz, tarçın ve kakao tozu içeren bir bar yarattı. Yaratılışı çoğu atıştırmalıktan daha sağlıklı iken çocukları da onaylarını dile getirdi. Kısa süre sonra, bariyerlerini çocuklarının arkadaşları ve sınıf arkadaşları için daha yüksek hacimlerde yapıyordu. Ayrıca bazı yeni içerikler eklemeyi denedi.
Bosgraaf, ellerinde bir iş yapabileceğini düşünmeye başladı. Barları besleyici bir şekilde parçalara ayırması, malzemeleri toplu olarak satın alması ve bir üretici bulması için teşvik eden bir danışmanla konuştu.
Bosgraaf, kendi mutfağında ilk bar partisini yaptıktan dört yıldan biraz daha uzun bir süre sonra, ülke çapında doğal gıda mağazalarına yerleştirilmiş Saf organik barlarına sahipti. Barları, Trader Joe’nun ve Whole Foods gibi büyük zincirlerde bile satılıyor.
Birçok küçük işletme gibi, Bosgraaf’ın başarısı da kendi hayatında gördüğü ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Ve bu ihtiyacı karşılamak hala işinin en çok gurur duyduğu işin bir parçası. O anlatıyor:
“Bunların hepsi yarın sona ermiş olsa bile, Pure'un insanların daha iyi beslenmelerine ve daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu bilmek benim için dünya anlamına geliyor. İnsanların hayatlarını zenginleştiren ve topluma anlamlı bir şekilde geri dönen bir işi büyütmek eğlenceli, ödüllendirici ve büyük bir nimet. ”
11 Yorumlar ▼